Sukha & Dukha
Uzaktan bakınca evler, dört duvar; gri kahve bir sessizlik; ışıklı, ışıksız. İnsanlar da uzaktan daha yalın, daha iyi; yaklaştıkça ne çabuk yıpranıyor ilişkiler. Acaba iyilik hali, aradaki mesafenin kendisi mi? Güzel bir manzara için de, güzel bir insan görmek için de hep uzaktan mı bakmak gerek? Oysa paylaşmaya, güvenmeye, samimiyete ihtiyaç var; yakın olmadan mümkün olabilir mi bunlar? Yakın oldukça tam tersi artan hep rekabet, hırs, yalan dolan, kıskançlık, art niyet, dram. Neden hayat yeterince zorken, daha da kasılmak çabası? Sukha, Sanskrit dilinden çevrilince sevinç, rahatlık, keyif sözcüklerine karşılık geliyor; ama çoğu dilde anlamını tek bir kelime ile ifade etmek mümkün değil; bu minik kelime aynı zamanda “özgün mutluluk” ve “rahat alan” anlamlarında da kullanılıyor. Hayatımızda sukha var oldukça en çaresizinden başlayarak ölüm, hastalık, yokluk, ıstırap, kötülük, yalan dolan; yani dukha da hep olacak. Bazen bıçağın kemiğe dayandığı yer gibi yakın ve yakıcı, bazen parla...